17 Aralık 2012 Pazartesi

Galatasaray: 2-1 :Fenerbahçe



Galatasaray en son ne zaman iyi oynamadığı bir derbi maçını kazandı, doğrusu hatırlamıyorum. Geçen sezon oynanan dört maçın üçünde rakibine oyun olarak öyle bir üstünlük kurdu ki sarı kırmızılılar, senelerdir konuşulan derbilerdeki psikolojik üstünlüğü de ele geçirmiş oldu böylece. Çok iyi oynamadan kazanmasının altında yatan temel neden belki de buydu...

Her ne kadar geçen sezonun en kritik maçlarından biri olan play-off müsabakasında Galatasaray'ı Arena'da yenmiş olsa da Fenerbahçe, oyuncuları Arena'da yaratılan atmosferden ciddi anlamda etkileniyor. Maçtan önce gerek Volkan'ın gerekse de Gökhan'ın söylemlerine bakarsanız bunu çok daha iyi anlayabilirsiniz. Böyle bir avantajla sahadaydı Galatasaray.

Maç öncesi hemen herkesin beklentisi, 7 Aralık 2011'de oynanan ve 3 - 1 Galatasaray'ın kazandığı maçtaki gibi bir maç başlangıcıydı. Galatasaray'ın maça bu şekilde başladığını söylersek, yanlış olur.  Fenerbahçe topa sahip olmaya çalışan taraftı ve oyunun başları bu şekilde geçildi. Galatasaray'ın sezon başından beri çok iyi yapmadığını düşündüğüm iki noktası vardı:

1) Duran toplar geçen seneki kadar etkili kullanılmıyordu
2) Kaleye şut çekme konusunda tedirginlik vardı.

Galatasaray, dün maçı duran toptan bulduğu iki gol ile kazandı. Hücumda çok etkili olamadığınız, oyuna hükmedemediğiniz bir maçı kazanabilmeniz ve kapanan takımları açabilmeniz için en gerekli olan şey ne ise, onu yaptı yani. Eboue'ye yapılan faul sonrası topun başına Riera'nın geçmesi tabi ki tesadüf değildi. Hafta arası duran top organizasyonları üzerinde durulduğu belliydi. Golün, Bekir'in hatası ile gelmesi de benim açımdan sürpriz olmadı. Çünkü Bekir'i savunmadaki performansı ile değil, duran toplarda ileri çıkıp bulduğu gollerle değerlendiren bir Fenerbahçe vardı. Dolayısıyla da Bekir dün maça ilk 11'de başladı. Bu da Galatasaray'ın yararına oldu.

Bir diğer nokta da şut çekmeme meselesiydi. Maçtan önce Fenerbahçe'yi değerlendirirken en çekindiğim nokta buydu. Vasatı aşamadıkları bir maçta dahi uzaktan çektikleri şutlarla kilidi açabiliyorlardı. Fenerbahçe'nin Hasan Ali ile bulmuş olduğu gol de bu açıdan çok tesadüf sayılmadı benim için.

Peki, geçen sene de üç orta saha oyuncusu ile oynamasına rağmen Galatasaray'a karşı oyunda üstünlük kuramayan Fenerbahçe, ne değişti de dün Galatasaray'ın bu üstünlüğü kurmasına engel olup, topla daha çok oynayan tarafmış gibi gözüktü? Bunun de cevabı basit aslında; Melo ve Selçuk'un, ama özellikle Melo'nun, fizik olarak geçen seneki kadar hazır olmaması. Galatasaray'ın geçen seneki kadar net bir şekilde rakiplerine oyun üstünlüğü kuramamasının altında yatan neden de bu aslında. Bunlara bir de Elmander'in hazır olmayışı eklenince doğal olarak en çok etkili olduğu bölge olan orta sahada net bir şekilde hakimiyet kuramamaya başladı Galatasaray. Buna rağmen ilk yarıyı iki gol bularak üstün kapatmak oldukça önemliydi.

İkinci yarı başlarken Galatasaray'ın yapması gereken hamle belliydi. Yekta'nın oyuna bir şekilde dahil olması gerekiyordu. Bu şekilde orta saha üçlenecek ve Fenerbahçe'nin o bölgedeki hakimiyeti kırılacaktı. Nitekim Yekta'nın girmesi oyunun dengesini oldukça değiştirdi. İkinci yarı rakip kalede pek de etkili olamayan Galatasaray, Yekta'nın girişi ile beraber orta sahada hem biraz daha güçlendi hem de rakip kalede pozisyon bulmaya başladı.

Geçen sezon çift forvete geçtikten sonra ortaya çıkan hücum gücü, bu sezon üçlü orta sahaya döndükten sonra ortaya çıkıyor. Hatta, skora ihtiyaç duyduğu anlarda bile Galatasaray orta sahayı bir fazlalaştırıp istediğini alabiliyor. Normalde herkes orta sahayı bir boşaltıp, forveti bir arttırmayı tercih eder. Ancak, ''çok forvetle oynamak çok gol atacağın anlamına gelmez'' sözü de burada anlamlanıyor işte.

Her ne kadar Fenerbahçeli oyuncular maçtan önce ''altı puanlık bir maç değil bu'' dese de, Galatasaray bu maçta üç puandan çok daha fazlasını elde etti.

Ocak ayındaki kampın Galatasaray için harika bir fırsat olacağı kanaatindeyim. Özellikle Melo ve Elmander'in geçen sezonki fizik güçlerine yaklaşacak olması takımın seviye atlamasını sağlayacaktır. Bu durum da Galatasaray'ın çift forvet oynarken de, geçen sezon olduğu gibi, orta sahada üstünlük kurmasına olanak verecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder