5 Ağustos 2012 Pazar

Galatasaray: 1-0 :Lazio


Esasında maç öncesi merak ettiğim iki önemli şey vardı.

1) Ljubljana maçında sırıtan Semih - Dany ikilisinin uyumu bu maçta nasıl olacak?

2) Melo'nun gerçekleşmeyen transferiyle beraber ortaya çıkan boşluğu Fatih Hoca nasıl doldurmaya çalışacak?

Birincisi ile başlayalım.

Semih ile Dany'nin uyumu uzun vadede gerçekleşecek bir durum. Oynaya oynaya ve zamanla. Fakat, 12 Ağustos'ta bir Fenerbahçe müsabakası oynanacak ve Ujfalusi cezalı olduğu için tandemde Semih ile Dany görev alacak. Bu sebepten ötürü, bu ikilinin bir şekilde, kısa vadede, birbirlerine uyum sağlaması gerekiyor.

Dany, oyuna ikinci yarıda dahil oldu. Ljubljana maçına oranla bir kademe daha yukarı çekmişti performansını fakat ikili arasındaki uyumsuzluk birkaç pozisyonda kendini yeniden gösterdi. Dany'nin bir maçta iyi oynamaya ihtiyacı var. Çünkü, şampiyon takıma gelmenin stresini üzerinden atabilmiş değil.

Dany, tanıdığımız bir oyuncu. Kalitesinden şüphemiz yok. Üzerindeki baskıyı atlattığı an çok faydalı olacaktır. Fakat süre daralıyor, bu tedirginlikten bir an önce kurtulması gerekiyor. Sanırım burada devreye Fatih Terim girecektir.

İkinci konuya gelirsek;

Gerek Ljubljana gerekse de Lazio maçının bizlere yapmış olduğu çok önemli bir uyarı var. Fatih Hoca her ne kadar takım içinden kapatmaya çalışsa da, Melo'nun gerçekleşmeyen transferiyle orta sahada doğan boşluk henüz kapanmış değil.

Esasında isimlere de çok takılmamak lazım. Melo ya da bir başkası, orası için defansif özellikleri kuvvetli bir oyuncunun transferi şart gibi gözüküyor şu an.

Tabi Galatasaray'ın başında olan isim Fatih Hoca. Biz bu konu hakkında ne düşünüyorsak o, on katı fazlasını düşünüyordur. Bu sebepten ötürü, bu konuda tedirginliklerim var fakat korkularım minimumda. Zira hoca, en doğru kararı verecektir.

Geçen maçta olduğu gibi bu maçta da hoca göbekte Selçuk - Engin ikilisine görev verdi. Selçuk biraz daha defansif oynayıp Melo'nun görevini yapmaya çalıştı. Engin ise, geçen sezonki Selçuk'un misyonunu üstlendi. Açıkça söylemem gerekirse, Engin'in iki maçtır performansından çok memnun değilim. Hocanın da çok memnun olduğunu sanmıyorum. Engin'in hafif bir sakatlığı vardı, yeni yeni form tutmaya başladı. Tam kapasiteyle oynamaya başladığı zaman çok faydalı olacaktır. Çünkü, geçen seneki birkaç yazımda da söylediğim üzere, Engin orta saha için her zaman önemli bir alternatiftir.

Buna ek olarak dikkatimi çeken bir başka durum; Emre ve Burak'ın zaman zaman orta sahaya gelerek top almaya çalışmaları. Bunu şu şekilde yorumladım; Engin yetenekli bir oyuncu ancak orta sahada hücuma şekil verecek kadar etkili olamıyor. O da, aslında işin savunma yönünde çok etkili fakat söylediğim gibi tam olarak hazır değil. İşte bu sebepten ötürü, birçok pozisyonda Selçuk'tan topu alan Emre Çolak, oyunun hücum yönünü değiştirmeye çalıştı, yeri geldi oyunu kurdu.

Fatih Hoca bugün, ideale yakın bir hücum hattı sahaya sürdü. Elmander - Burak ikilisi, sezonun genelinde birlikte oynayacağını düşündüğüm ikili. Ve tam olarak hazır hale geldiklerinde ne kadar tehlikeli olabileceklerini bu maçta gösterdiler. Özellikle Elmander'in atmış olduğu golde Burak'ın yapmış olduğu boş koşu muazzamdı.
Umut ise iki maçta da biraz silik kaldı ancak sezonun genelinde büyük katkı verecektir ve her zaman için Elmander'i zorlayan bir oyuncu olacaktır.

Galatasaray zaman geçtikçe çok daha iyi hale gelecek. Takımda ufak tefek bazı eksikler var fakat Fatih Hoca bir şekilde bunun üstesinden gelecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder