7 Kasım 2010 Pazar

Trabzonspor Maçının Ardından: Galatasaray'ı Yakan Fahiş Hata



Galatasaray ligde öyle bir konumda ki;hangi takımla oynarsa oynasın, berabere kalma hakkı dahi yok. Hagi'nin başa gelmesiyle birlikte her maça bu bilinçle çıkan Galatasaray,haliyle defansif oynamak zorunda kalıyor.

Maç öncesi herkes Trabzonspor'un maçı domine edip,rahat bir galibiyet alacağını düşünüyordu. Çünkü Trabzonspor formda,Galatasaray ise iyi sonuçlar almasına rağmen futbol olarak sıkıntıdaydı. Ancak unutulan şey,Hagi-Tugay Kerimoğlu ikilisiydi. Göreve gelmelerinin üzerinden 3 maç geçti. Bu ikilideki en önemli özellik,geçen haftalarda da söylediğimiz gibi,rakipleri iyi analiz etmesiydi. Bu ikili,aynı Fenerbahçe'yi, Antalyaspor'u olduğu gibi;Trabzonspor'u da iyi analiz etmişti. Öyle ki,Trabzonspor'un en önemli silahı,sahip olduğu orta sahasıydı. Özellikle Colman ve Selçuk,haftalardır çok can yakıyordu. Ayrıca Colman,Galatasaray maçlarında ekstra bir performans gösteriyordu. Bugün sahaya baktığımız zaman,ne Selçuk ne de Colman etkili bir oyun sergileyemedi. Mustafa Sarp Selçuk'u,Ayhan Colman'ı,Cana ise Jaja'yı tutmakla meşguldü.

Galatasaray'da Tugay'la Hagi'yi nasıl övdüysek,rakip Trabzonspor'da da Şenol Güneş'i o denli övmemiz gerekir. Şenol Güneş'te inanılmaz derecede iyi analiz yapan bir teknik adam. O da Galatasaray'ı iyi analiz etmişti bugün. Galatasaray'ın hücumsal anlamda etkili olmasını sağlayacak nadir oyuncuların başında gelen Pino'yu,bir şekilde durdurmayı başardı. Pino yine etkiliydi ancak önceki maçlardaki kadar, maçın kaderini etkileyecek pozisyonlara giremedi. 1-0 dan sonra ıskladığı top ise,onun kalitesine yakışmadı.

Galatasaray'ın sahip olduğu zor şartlar,Hagi'nin de elini kolunu bağlıyor. Belki çok farklı şeyler var kafasında,daha başka şeyler düşünüyor takımla ilgili. Ama düşündüklerini sahaya yansıtması şimdilik mümkün değil. Galatasaray şu an kaybetmemek zorunda. Bunun içinde oynamaktan çok,rakiplerini oynatmamayı düşünüyor. Eğer ileride oynayan yetenekli ayaklar devreye girerse gol buluyor,girmezse beraberliğe razı oluyor. Daha doğrusu oluyordu. Ta ki Servet ortaya çıkana kadar. Fenerbahçe maçında alınan skora aldanıp,Servet'e deliler gibi tezahürat yapan Galatasaray taraftarının da fazlasıyla suçu var bugün meydana gelenlerde. Servet,Ankaragücü maçından sonra açıklama yapmıştı. ''Bana güvenilen yerde ben iyi oynarım diye''. Benimde içinde bulunduğum azınlık dışında,hemen herkes güvendi Servet'e,geçen hafta da bu güvenlerini çok açık bir şekilde gösterdiler. Peki Servet ne yaptı ? Kendisine güvenilen bir ortamda hata yapmayı başardı. Galatasaray taraftarından beklentim, geçen hafta olduğu gibi,Sami Yen'deki ilk lig maçında Servet'e ''şak şak'' yapmaları. Öyle ya,Servet kendisine güvenin olduğu bir ortamda başarılı oluyor...

Aslında oyun öyle bir hal almıştı ki,sabaha kadar oynansa gol olmayacaktı. Bir mucize gerekiyordu gol için. Bu mucizeyi Galatasaray'ın yaratma şansı ise,Hagi'nin yapmış olduğu oyuncu değişikliklerinden sonra sona ermişti. Sahada mucizeyi yaratacak tek takım kalmıştı,Trabzonspor. Ancak onlarda,gol yerim korkusu nedeniyle,temkinli oynuyorlardı. İşte tam da bu ortamda mucizeyi yarattı Servet Çetin. Hem Galatasaray'ın 3 puanını,hem de Galatasaray taraftarının hayallerini çaldı..

Peki bundan sonra ne yapması gerekiyor Galatasaray'ın ? Aslında yapması gereken şey basit. Olabildiğince puan toplamalı ilk yarı sonuna kadar. Mümkün mertebe ligin zirvesindeki takımlardan uzaklaşmamalı. Zira uzaklaşacağı kadar uzaklaştı,daha fazla uzaklaşmak bazı şeylere zarar verir. Devre arasına kadar,hem rakipleri birbirleriyle oynayacak hem de kendisi rakipleriyle oynayacak. Bu yüzden puan farkını,aşağılara çekme şansı hala var Galatasaray'ın. Ama bu farkı ne kadar aşağı çekebilir,onu zaman gösterecek.

Devre arasından sonra da iş Hagi'ye düşüyor. Gerekli temizlikleri yaparak,eksikleri iyi analiz ederek ikinci yarıya girmesi gerekiyor. Zira Aslantepe'de amaçsız bir Galatasaray izlemek,Galatasaray taraftarı için kabul edilebilir bir durum olmayacaktır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder