31 Ekim 2010 Pazar

Antalyaspor Maçının Ardından:Düzlüğe Çıkmak İçin Verilen Savaş




Bulunduğu konum itibariyle her maçını kazanmak zorunda olan bir Galatasaray,eldeki ksıtlı imkanlarla,şaşılacak derecede iyi işler yapan Antalyaspor...

Yukarıdaki tanımlamalara sahip iki takımın mücadelesi vardı dün Ali Sami Yen stadında. Fenerbahçe ve Bursaspor'un ikişer puan kaybettiği haftada,mutlaka kazanması gerekiyordu Galatasaray'ın. Neyine,nasılına,niçinine bakmadan...

Kabul etmek gerekir ki,sahip olduğu şartlar çok zor Galatasaray'ın. Takımın ''demirbaşı'' olarak nitelendirebileceğimiz bir çok isim sakat. Ayrıca teknik heyet değişti ve yeni bir şeyler oturtmaya çalışıyorlar takıma.

Şartlar bu denli elverişsizken,Galatasaray'ın zirveye ortak olabilmesi için,hemen her maçını kazanması gerekiyor.

Geçen hafta,Fenerbahçe maçında ortaya konan performanstan sonra,bu haftaki maç için yapılan bütün yorumlar oldukça iyimserdi.

Antalyaspor her ne kadar güçsüz bir takım olsa da,mücadele etmeyi seven ve bu sayede de ligde bir yerlere gelmiş bir takım. Bu takımla baş edebilmek için,sizin de en az onlar kadar mücadele etmeniz gerekir. Her ne kadar maç Ali Sami Yen'de olsa da;Galatasaray'ın sahip olduğu oyuncu kadrosuyla bu mücadeleyi sergilemesi gerekiyordu.

Geçen hafta değişen teknik ekibin en önemli özelliği,rakibi çok iyi analiz ediyor olmaları. Bunu hem geçen haftaki Fenerbahçe maçında hem de dünkü Antalyaspor maçında aleni biçimde gördük.
Tita'nın sağ kanattaki etkili oyununa önlem amaçlı Serkan-Sabri ikilisiyle orayı kapattı Hagi ve ekibi. Keza orta sahadaki direnci artırmak adına Barış'ın oraya monte edilmesi, top alabilmek için, zaman zaman orta sahaya gelen Necati'nin topla buluşmaması adına önemli bir hamleydi. Bunun dışında hücumsal olarak istediklerini yerleştirmiş değil Hagi. Kendisi de zaten maçtan sonra bu yönde bir açıklama yapmış. Takımın demirbaşı dediğimiz oyuncuların hemen hepsinin hücum oyuncusu olması bundaki en önemli etken. Buna rağmen, kısa vadede hücumsal anlamdaki sorunu, Pino-Misimovic ikilisinin sergilemiş olduğu güzel performans ile çözmüş durumda. Özellikle Pino'nun sergilediği performans olağanüstü. Pino;Rijkaard döneminde çizgiye daha yakın oynuyor,bu yüzden istediklerini tam olarak gerçekleştiremiyordu. Hagi'nin takımın başına geçmesiyle beraber,daha serbest oynamaya başladı ve yeteneklerini gösterme fırsatı buldu. Pino'daki değişimin en önemli sebebi bence bu.

Hagi;Galatasaray'ın fizik güç olarak yetersiz olduğunun farkında ve bunun için de mücadele edebilecek,savunma yönleri daha güçlü oyuncuları ilk 11 de kullanmayı tercih ediyor. Maçın ilerleyen dakikalarında yapmış olduğu değişikliklerle de;rakip takıma neşteri vurmayı planlıyor. (Oyundan çıkan isim her ne kadar ''bence''yanlışsa da,Cana-Emre Çolak değişikliği bunun açık bir göstergesi).

Maçın bazı bölümlerinde (özellikle 30-40. dakikalar arası) Galatasaray'ın inanılmaz bir baskı kurduğunu gördük. Bu dönemde,hem hızlı oynamayı hem de gol pozisyonuna girmeyi başardı Sarı-Kırmızılı takım. Rijkaard döneminde de,Galatasaray'ın en önemli sorunu hızlı oynayamamaktı. Maçı 2-0'a getirdiği zamanlar,nispeten bunu başardı Galatasaray. Ancak bu,çok kısa bir süre gerçekleşti. Bunun dışındaki dönemler,orta saha mücadelesi şeklinde geçti ve bu dönemde Antalyaspor hücumda daha fazla etkili olan taraftı. Alternatifsizlikten dolayı,Misimovic ve Pino ikilisinde bir değişikliğe gidemedi Hagi. Hücumdaki bütün yükü bu ikili karşıladığından ,Misimovic'in de daha fazla efor saretmesi gerekti. Tabiki Arda,Baros ve Kewell'ın takıma katılmasıyla,hem Misimovic'in hem de Pino'nun yükü fazlasıyla hafifleyecek ve maçın son bölümlerinde,hücumsal anlamda daha etkili bir Galatasaray izleyebileceğiz. Bu kadar yokluğun olduğu bir ortamda,Serkan ve Hakan Balta'nın da sakatlar kervanına katılması,Galatasaray için hoş bir hadise olmadı.

İçine girdiği periyod hakikaten çok zor Galatasaray'ın. Üst üste zor maçlar oynayacaklar ve bu oynayacağı maçlarda minimum puan kaybı yapmaları gerekiyor. Hagi'de bunun fazlasıyla farkında ve işinin ne denli zor olduğunu biliyor.

Hagi'nin de elbette Galatasaray ile ilgili farklı düşünceleri vardır. Bu düşüncelerini ne zaman tam olarak sahaya yansıtabilir bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey varsa,o da Kewell,Baros ve Arda'nın en kısa sürede takıma katılması gerektiği... Zira zor maçları,büyük oyuncular kazandırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder