25 Ocak 2011 Salı

Sivasspor Maçının Ardından: Değişim



Galatasaray,Pazar günü oynanan maçta,uzun yıllardır hasret kaldığımız bir mücadele ile muazzam bir efor sarfetti sahada. Bunda tabiki yeni stadımızın etkisi çokcaydı.
Duygusallığı bırakıp objektif olalım. Eğer Pazar günkü Sivasspor maçı Aslantepe’de değilde,Ali Sami Yen Stad’ında oynansaydı;Galatasaray bu kadar etkili bir futbol sergileyemezdi.

Kabul etmek gerekir ki,son senelerde Ali Sami Yen’de istediği atmosferi oluşturamıyordu Galatasaray.(Özellikle Avrupa Kupası maçlarında). Ali Sami Yen, rakipler için bir cehennem olmaktan çıkıp,adeta bir cennet haline gelmeye başlamıştı.

Tüm bunların ışığında, Galatasaray’ın Ali Sami Yen’den Aslantepe’ye geçerek çağ atladığını söyleyebiliriz. Bu geçişle birlikte,bir çok alanda değişiklik yaşayacak Galatasaray Kulübü. Bunların başında da taraftar profili geliyor. Maç boyunca ‘’lay lay’’ olmayacak artık. Rakibi baskı altına alacak ıslık ve yuhlamalar Aslantepe’de duyulacak.

Maça giden şanslı taraftarlar,bu muazzam akustiğe sahip stadda rakipler üzerinde uygulanan baskının canlı şahidi oldular. Hagi önderliğinde ‘’takım’’ olma yolunda hızla ilerleyen Galatasaray;bu olgunun henüz ilk basamağında olmasına rağmen,stadın müthiş atmosferiyle rakibi karşısında bu baskıyı çok rahat bir şekilde kurdu. Maç boyu oyunu domine eden taraf olmasına rağmen,tek farklı bir galibiyet alması ve hücumda üretken olamaması,Galatasaray’ın golcü eksikliğinden kaynaklanıyordu.

Özellikle Nonda’nın takımdan ayrılışıyla beraber,forvet hattındaki tüm yük Milan Baros’un üstüne bindi. Halbuki bu sorumluluk Baros’a verilirken;onunda insan olduğu ve sakatlanabileceği unutulmuştu. Nitekim korkulanın başa gelmesiyle beraber, Galatasaray bariz bir şekilde golcü oyuncu eksikliğini hissetmeye başladı. Baros bir ara iyileşti fakat sonra yine sakatlandı. Tüm bu yaşananlar ortadayken,yeni sezona yine Baros alternatifsiz girdi. Artık orta saha transferi kadar elzemdi forvet transferi.

Hannover(3 gol atılmasına rağmen),Ajax ve Antalyaspor maçlarındaki görüntü,eksik olan mevkinin forvet olduğunu gözler önüne sermişti. Aynı Sivasspor maçında olduğu gibi bu maçlarda da kazanmayı çokça arzulamıştı Galatasaray. Fakat sergilediği mücadele,futbolun meyvesi olan gol gelmeyince anlamsız kalıyordu.

Sivasspor maçının kadrosuna baktığımızda Galatasaray’ın hücumsal anlamda sıkıntı çekeceğini rahatlıkla öngörebilirdik. Emre Çolak-Culio-Kazım üçlüsü(ki zaman zaman Barış sağ açığa geçti Culio göbeğe geldi) golcü bir hücum hattı değil. Baros’u Stancu’yu geçtim,Pino-Kewell ikilisinden biri dahi oynasa,Galatasaray bu maçları çok net skorlarla kazanırdı. Çünkü bu isimler golcü isimler,golü koklayan isimler. Hücumda farklılık yaratabiliyorlar.

Hücum oyuncuları golden bu kadar uzak iken,onları destekleyecek orta saha elemanları ne alemdeydi? Sivasspor maçında oynayan orta saha adamlarına tekrar bakalım. Yekta-Ayhan-Barış. Bu isimler içerisinde golcülük özellikleri en fazla olan adam Yekta(ki maçın başında net bir pozisyonu da harcadı). Barış ile Ayhan gole çok uzak adamlar. Hal böyle olunca Galatasaray istediği kadar mücadele etsin,gol bulamayacaktı. İş duran toplara kalıyordu. Ordan da aslında zorladı rakibini Galatasaray fakat istediğini elde edemedi.

Stancu hamlesi önemliydi. Her ne kadar hazır olmasa da,Sivasspor defansını baskı altına alabilmek ve gol yollarındaki etkisizliği bitirmek açısından,çok çok gerekliydi. Kazım ile beraber fazlaca yıprattılar defansı. Özellikle Stancu hızlı ve çevik oluşuyla dikkat çekti. Yekta’nın heyecanına,Kazım’ın doğru yerde olamayışları eklenince,maç 0-0 a kilitlendi. Derken Servet ve Barış’ın işin içinde olduğu ekstra pozisyon golü getirdi Galatasaray’a.

Galatasaray iyi yolda. Sert bir takım ve mücadele ediyor. Hücumda ufak tefek aksaklıklar var ve bunların çözümü de belli. Baros bu hafta takımla çalışmaya başlayacak,Stancu yavaş yavaş hazır oluyor,Neill ile Kewell haftaya dönüyorlar. Eskişehirspor ve Gaziantepspor maçları ile beraber Galatasaray’daki resmin tamamını görme şansımız olacak. Önümüzdeki hafta oynanacak Bursaspor maçı iyi bir test olacaktır Galatasaray açısından. Stancu’yu Hagi Bursa maçına hazırlayabilirse,Galatasaray ciddi anlamda avantaj yakalayacaktır bu maç için.

2 yorum:

  1. İyi mücadele ettik falan ama yine ölüp ölüp dirildim maç izlerken.Neyse bugün Baros takımla çalışmış,Kewell ve Neill dönücek,iyiye gidiyor birşeyler.Şu Servet kahraman oldu ben ona üzülüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Servet'in birazda şans yanında. Hatırla 2007-2008 sezonunu. Takımın başında Kalli gibi bir diktatör vardı,Servet'in yanında da Emre Güngör gibi sert bir adam vardı,Servet kral oldu. Sonra Rijkaard geldi,profesyonelce yaşayın dedi,topu oyuna sokamıyorsun dedi vs. Adam modernliği öğretmeye çalıştı,Servet öğrenemedi.

    Şimdi Hagi geldi,yine disiplinden taviz vermeyen bir hoca,yine yanında topa sert bir adam(lorik cana) Servet yine kral.

    Hoş,Servet topu taca attığında dahi Adamsın Servet,Aslansın Servet diyenler vardı Sami Yen'de.

    Sözün bittiği yerde burası oluyor sanırım :)

    YanıtlaSil