27 Ağustos 2010 Cuma

Avrupa'ya Veda Ederken...




Galatasaray ile ilgili derin bir analiz yapacağım ama önce Karpaty maçı.

''Amacımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak ve Türk olmayan takımları yenmek''bu söz bir yerlerden tanıdık geliyor değil mi. Evet bu söz Galatasaray'ın kuruluş prensibi. Ali Sami Yen Galatasaray'ı kurarken söyledi bu lafı. Kuruluş prensibi bu olan bir takımın,Avrupa kupalarına Ağustos ayında veda etmesi de oldukça manidar. Daha dün izledim Galatasaray'ın Süper Kupa final maçını. İzlerken bir o kadar da gururlandım,iyi ki Galatasaraylıyım dedim. Türk futbolunun batıya açılan penceresi olan Galatasaray'ın bu denli zayıf bir Ukrayna takımına elenmesi kabul edilemez.

Dün Galatasaray'ın turu geçebilmesi için muhakkak gol bulması gerekiyordu. Ancak öyle bir istatiktik var ki elimizin altında,inanılacak gibi değil. Galatasaray'ın rakip kaleye çektiği şut sayısı sadece 2. Ve bu istatistiğe sahip bir takımın turu geçmesi için gol atması gerekiyor. Gerçekten inanılacak gibi değil.

Dün sahada yer alan Galatasaray'da yaratıcılık özelliğine sahip tek bir oyuncu vardı;o da Arda Turan. Arda,sol kanat benim asıl yerim diyordu hep ve diğer mevkilerde oynadığı zaman ,oynadığı mevkiyi yadırgıyordu. Gelin görün ki takımın herşeyi olan ve esas mevkim sol konat diyen Arda; sol kanatta oynadığı Karpaty maçının en kötülerindendi. Zaten orta sahasında yaratıcılıktan uzak 3 oyuncu barındıran Galatasaray;bir de Arda Turan kötü olunca pozisyona girmekte dahi zorlandı. Ne zaman ki oyuna Emre Çolak ve Aydın Yılmaz girdi Galatasaray o zaman hareketlendi. Zira bu oyuncuların en önemli özellikleri teknik olmaları.Galatasaray'ın orta sahasının en önemli özelliği de hücumu iyi oynayan oyunculardan kurulu olmaması ve teknik kapasitesi yüksek oyuncuları bünyesinde barındırmaması. Bu yüzden bu iki isim Galatasaray'a hareketlilik getirdi. 90+1. dakikaya kadar 1 şut çekebilen Galatasaray,rakip savunma oyuncusunun inanılmaz hatası ile 2.kez kaleyi yoklayışında golü buldu. Tam sevinç yumağı oluşturarak turu geçtik diye sevinirken sahneye son zamanların en formsuz oyuncusu Hakan Balta çıktı. Öyle bir hata yaptı ki son dakikada,Galatasaray'ın kaderi ile oynadı resmen. Aslında bu gol,Galatasaraylı oyuncuların maça ne kadar konsantre olduklarının açık bir göstergesi. İnanılmaz kötü oynadığın bir maçta son dakikada gol bulmuşsun,bütün oyuncularının güç ve konsantrasyon yönünden tavan yapması gerekirken,basit bir hata ve konsantrasyon kaybı ile attığın golün hemen akabinde gol yiyorsun ve ayağına gelen fırsatı tepiyorsun.Hakikaten söylenecek bir şey yok.

Rijkaard'a bu kadroyu verip,mucize yaratmasını bekleyen yönetime selam olsun burdan.

2 yorum:

  1. bnce burda en fazla suçu olan yünetim değil rijkaarddır. sonuçta aynı kadro 2 senedir Avrupada gruplardn çıkmıştı ama bi ruh ve birliktelik wardı. rijkaard döneminde ise hep yabancılar savunuldu . yerliler kalitesiz dendi malzeme bu kadar dendi . Bu kadar ayrımcılığın olduğu ortamda arda aydın emre daa fazla ne yapablirki bn hala yerli bir teknik direktörle uzun vadeli( en az 4-5 yıllık) sözleşme yapılıp takmın ona devredilmesnden yanayım ve Terim bu iş için uygun bnce veya Galatasaray ı iyi tanıyan başka bir yerli....

    YanıtlaSil
  2. Rijkaard'ın suçu nedir ki istedikleri yapılmadıktan sonra ? Rijkaard, taktik hocası değildir; aksine sistem hocasıdır. İstediği tür adamlar alınamazsa, bir Sarp'tan Xavi; bir Barış'tan Yaya Toure; Ayhan'dan Iniesta yaratmasını bekliyor iseniz hayâller ile dolu bir gemide yol almaktasınız...
    Rijkaard'tan önce tüm suç yönetimdedir. Nasıl yönetimdedir ? Transferleri son günlere bırakan, yaz kampına yetiştiremeyen yönetimde. Ha doğrudur bu Lviv'i eleyemezmiydik ? Elbette elerdikte; zamanında Trömsö'ye elendiğimiz gibi şansımız tutmadı. Başka yapılcak birşey yoktu. Artık bu saatten sonra kimseye giydirmeyip aksine herkesin -yönetim, teknik ekip, futbolcular- daha fazla yanında olup onlara destek çıkmalıyız, arkasında durmalıyız.
    Ben nasıl Alex Ferguson'un Manchester'ı var ise, nasıl Arsene Wenger'in Arsenal'i var ise; öyle Frank Rijkaard'ın Galatasaray'ını izlemek istiyorum. Süreklilik ve devamlılık başarıyı körükler.

    YanıtlaSil