2 Ağustos 2010 Pazartesi

OFK Belgrad-Galatasaray Maçı Öncesi:Tek Yol Kazanmak





Aykut muydu ilk maçtaki 2-2 lik skorun mimarı yoksa pozisyon alma hatası yapan savunma oyuncuları mı ? Ya da taraftar mıydı maç boyunca takımı ateşlemekten ziyade uyutan tezahürat yaptıkları için ? Yoksa yönetimin suçumuydu o maçta alınan sonuç ? Belki de Rijkaard taktiksel bazda hata yapmıştı maç esnasında..

Yukarıdaki vb bir sürü soru,Galatasaray taraftarınca ,Sami Yen'deki OFK maçının ardından dillere pelesenk olmuştu.Günler ilerledikçe bu soruların yerini,eleştiriler almıştı. O eleştiriler hala da devam ediyor ve etmeyede devam edecek gibi görünüyor.Peki bu eleştiriler yapılırken kıstas alınan OFK Belgrad maçımıydı ? Cevap tabiki hayır.Ne olduğunu anlamadan gelen iki gol, taraftarda şok etkisi yaratınca herkes bir yerlere sallama ihtiyacını kendinde buldu ve ilk hedef yönetim oldu.Neymiş efendim yönetim transferde geç kalmışmış,Adnan Polat Ercan Saatçi denen zat ile yemek yemişmiş falanda filanda.. Biz çok enterasan bir milletiz.İlla birilerini eleştirmek istiyoruz,eğer bu gerçekleşmez ise bünye rahatlamıyor! İnsan birini eleştirmek istese muhakkak o kişinin eleştirilecek bir yönünü bulur.Ya fiziksel görünümüne sallar ya özel hayatını gündeme getirir..Neticede illaki bulur birşeyler.Bizim taraftarımızda böyle işte.Spor yazarı diye ortaklıkta dolaşan kişileri geçtim,forumlar olsun,bloglar olsun bu tarz yerlerde yazan ve kelimelerle dans edip insanları etkilemeye çalışan bir ton insan bunu yapmaktan haz alıyor.Bu sayede hem kendileri prim yapmış oluyor hem de gündemde yer işgal eden kişileri eleştirdikleri için, çok büyük bir iş yapmış olduklarını sanıyorlar.İşte bu kişilerin şimdiki hedefi ise Adnan Polat.Takmışlar başkana ne yapsa suç.Yemek yese suç,konuşsa suç..Utanmasalar bu adam neden evli bu adamın neden çocukları var diye eleştiri yağmuruna tutacaklar.Bu kişiler birnevi insanları dolduruşa getirip Adnan Polat aleyhine grup oluşturma niyetindeler.İşte bu tarz kişilere Mehmet Cansunlar,Özhan Canaydınlar layık.Çünkü onlar bu zihniyete alışmışlar.

İşte tam da böyle bir ortamda, Galatasaray, hayati bir sınavın arifesinde.Kolay gibi görünen, sinsi bir sınav bu.Yapılacak en ufak bir hata, telafisi mümkün olmayan sonuçları doğurmaya gebe.Herkes gergin.Transfer nöbetlerinde sinir,stres olan millet şimdi de böyle sırat köprüsü gibi bir maç ile stres katsayılarını arttıracak.

Rijkaard geçen sene kalite eksikliğimiz var diye açıklamada bulunmuştu.Okunanı ve söyleneni anlamayan yazarlar topluluğuna sahip ülkemiz medyası,bunu ''Galatasaray'ın kadrosu yetersiz''olarak algılayıp,hocayı yerden yere vurmuştu.Ama geçen hafta hocanın söylediğinin ne denli doğru olduğunu aleni bir biçimde gördük.İster 3. amatör küme takımıyla oyna,ister Bank asya takımıyla oyna ,ister Barcelona ile oyna...Eğer sen,iki ayaklı bir kupa maçı oynuyorsan,seni rahatlatacak bir skor bulduğunda bunu korumalısın.Hele ki kondisyon bakımından yeni yeni hazır duruma gelen bir takıma sahipsen.İşte bunu yapmazsan,basit bir Sırbistan takımıyla berabere kalıp turu zora sokarsın.Sonrada Rijkaard öyle,Rijkaard böyle diye hocaya sallamaya devam edersin.İnanılmaz derecede tutarsız konuşan ve tutarsız davranışlar sergileyen insanlar var futbol yorumcuları arasında.Adamların söylediklerini önlerine koysak,sen geçen sene bunu söyledin şimdi bunu söylüyorsun diye,adam bir daha ekran karşısına çıkamaz.Ama yok işte anasını satayım,her eski futbolcuyu spor yazarı yaparsan,o adamlara deliler gibi maaş verirsen,halk da bunlara inandığı zaman Türkiye'de ne futbol gelişir,ne de futbola bakış açısı.

Ben söylediğimde iddalıyım.Rijkaard bu sene sonunda Galatasaray'a en az 2 kupa kazandıracak ve sene sonunda sözleşme yenilemeyerek takımdan ayrılacak.Sonra bu adamı eleştirenler başta olmak üzere çoğu kişi,ayaklarına kapanacaklar yapma etme hoca,gitme diye. Zaten başarılı olmaktan başka çaresi de yok Rijkaard'ın.Eğer Galatasaray ile dikiş tutturamazsa kariyeri sekteye uğrar ister istemez.Rijkaard'da bunun bilincinde,bu yüzden işi sıkı tutuyor.

Rijkaard ilk maçta rakibini iyi analiz etmişti.Rakibin uzun toplarla çıktığını ve sert bir takım olduğunu söylemişti.Bu tarz takımlara karşı bulunacak bir gol,bunların çözülmesini sağlar.Gol ne kadar geç gelirse,rakibin direncide o kadar artar.İlk maçta alınan sonuç haliyle bu sırp takımının direncini artırdı.Rijkaard nasıl bir strateji belirleyecek bende merakla bekliyorum.Henüz senenin başında, olmak ya da olmamak tarzında bir maça çıkmak zorunda kaldı Hollandalı.Kimse de yönetime taş atmasın transferler yetişmedi,takım zorda diye.Galatasaray'ın mevcut kadrosu dahi bu takımdan 2 gömlek üstün.2-2 üstü bir beraberlikle oradan dönmek çok zor.Tek yo var, kazanmak!Rijkaard'ın öğrencileri bunu başarabilecek güçte.Taktik,teknik işlere hiç girmedim zira girmeye gerek duymadım.Bu maç tek bir şekilde verilir o da basit hatalar yapılarak.Basit hata yapılmadığı takdirde tur Galatasaray'ın olur.Rijkaard'ta oyuncularına bu noktada uyaracaktır sadece.
Unutmayın;Galatasaray adının olduğu her yerde,bir umut vardır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder