7 Ağustos 2010 Cumartesi

OFK Belgrad Maçının Ardından:Geri Dönüş





Maçtan önce sırat köprüsündeydi Galatasaray.Ya körüyü geçip gelecek adına çok önemli bir adım atacaktı, ya da köprünün sonunu göremeyip,geri dönüşü olmayan bir yola girecekti.Perşembe günü köprüden geçmeyi başardı Rijkaard ve öğrencileri. Birnevi hayata tekrar ''geri dönüş'' yaptılar. Her bakımdan önemli bir maçtı OFK maçı. Hem gelmesi muhtemel transferler adına,hem de Galatasaray'ın sahip olduğu vizyon adına.

İlk maçtan farklı olarak dersini daha iyi çalışmış bir Galatasaray vardı sahada.Lakayıtlıktan uzak,işini ciddi şekilde yapan,ilk maçtan ders çıkarmış bir Galatasaray...

İlk maçta alınan sonuç biraz olsun taraftarı sıkıntıya sokmuştu. Tabi bir de Galatasaray düşmanı medya işin içine girince; sivri oklar hazır bir şekilde Galatasaray'ın üzerine doğru dönmüştü.En ufak bir hatasını bekliyorlardı Galatasaray'ın o okları saplamak için.Ama sükut-u hayale uğradı Galatasaray düşmanları.En azından Rijkaard ve ekibi henüz senenin başında,onlara bu şansı tanımadı.Sırbistan'da ki maçtan çıkabilecek aksi bir sonuç,Galatasaray'ın bütün plan ve projelerini sekteye uğratabilirdi.Bu anlamda kritik bir maçtı Galatasaray'ın oynadığı.

Rijkaard yavaş yavaş Lorik Cana'yı takıma monte ediyor.Her ne kadar hazır olmayan bir Lorik Cana sahada olsada,sahip olduğu liderlik vasfını saha içine çok iyi şekilde yansıtıyor olması onun 90 dakika sahada kalmasını sağlıyor şimdilik.Zaten kendiside hazır olmadığını deklare ediyor ve 1-2 haftası daha olduğunu vurguluyor. Galatasaray'ın olmazsa olmazlarından olacak bu sene Lorik Cana. Rijkaard'ta Galatasaray'ın en kilit noktasının orta saha olacağını her fırsatta söylüyor.
Eğer ortada dolaşan isimler doğru ise,inanılmaz bir orta sahaya sahip olacak Galatasaray.Barış-Sarp-Ayhan'dan sonra, daha Uluslar arası seviyede kendini kanıtlamış,daha mücadeleci,daha fazla skor üretebilen bir orta saha hattı Galatasaray seyircisiyle buluşacak.Belki bugün gerçekleşecek bu belki de 2 hafta sonra.Ama eminiz ki gerçekleşecek.

Biz biraz da saha içine dönelim. Lorik Cana-Ayhan-Sarp üçlüsüyle orta alanı muhafaza etti Galatasaray.Diğer maçın aksine de Sarp, daha mücadeleci bir oyun ortaya koydu.Bunun temel sebebi ise,Rijkaard'ın Mustafa Sarp'ı ön liberoda değil;hemen onun önünde oynatmış olması.
Geçen sene orta sahada çift ön libero önlerinde Elano şeklinde oynuyordu Galatasaray ve genellikle önliberodaki isim de Mehmet Topal ile Mustafa Sarp oluyordu.Elano gelmeden ise;Mehmet Topal'ın yanında dönüşümlü olarak Ayhan-Barış oynuyordu ve hemen önlerinde Mustafa Sarp oynama fırsatı buluyordu.Böylece Mustafa Sarp daha fazla pozisyona giriyor ve daha etkili futbol oynuyordu.Ancak ne zaman Elano takıma dahil oldu,işte o zaman Mustafa Sarp tekrar Mehmet Topal'ın yanında önlibero olarak oynamaya başladı.Daha sonrada eleştirilerin önüne geçilemedi. Haklılık payıda çok yüksekti bu eleştirilerin. Bu maçta Lorik Cana'nın oynayacak düzeye gelmesinde dolayı,Mustafa Sarp'ı daha önde oynattı Rijkaard.Buda hücum pres anlamında Galatasaray'ın daha efektif gözükmesine vesile oldu.


Bir diğer değişikliğide forvet hattında yaptı Frank Rijkaard.Mehmet Batdal'ın yerine,Harry Kewell'ı forvet olarak oynattı Hollandalı hoca. Ve Harry Kewell'da sakatlığın ardından muhteşem bir geri dönüş yaptı.Ama gerçeği söylemek gerekirse,Harry Kewell henüz fizik olarak hazır değil.Rijkaard'ın ''bazı oyuncularımız henüz hazır değil,1-2 haftaya hazır olacaklar'' cümlesindeki bazı oyunculardan birisi Harry Kewell. Tam kapasiteyle oynayan bir Harry Kewell'ı henüz izleme şansımız olmadı ama tam kapasiteye yakın bir performans sergiledi geçen sene Avustralyalı.Ta ki sakatlık yaşayana kadar.Eğer o sakatlığı yaşamasa,belki de kariyerinin en verimli dönemini geçirecekti Galatasaray'da.Bu anlamda sakatlık yaşamadan bir sezon geçireceği öngörüsünde bulunsak Harry Kewell'ın;Galatasaray'a müthiş bir katkı verebileceği gerçeği ön plana çıkar.Bu da bizim açımızdan çok önemli.

Rijkaard Galatasaray'da oyunu iki kişi üzerine kurmuştu geçen sene.Baros ve Kewell.Bunu kimse inkar edemez.Zaten öyle olmasaydı,Harry Kewell ve Milan Baros'un sakatlıkları Galatasaray'ın dengesini bozmazdı.Şimdi bu isimlerde yavaş yavaş takıma katılmaya başlayacaklar.Her anlamda hazır bir Baros ve Kewell Galatasaray'a seviye atlatacak oyuncular.O yüzden bu sene,bu iki ismin sakatlanmaması için dua etmemiz gerekiyor.

Kewell'ın forvet olarak da oynayabilmesi Rijkaard'ın elini güçlendirdi.Kanatlarda da Arda-Serdar-Pino-Kewell gerektiğinde Sabri oynayabiliyorlar.Bu da çok önemli bir artı Galatasaray için.Özellikle Pino Galatasaray'da patlama yapabilecek bir oyuncu. ''Ben''cilikten çok takım için oynayan bir oyuncu profili çiziyor genç Kolombiyalı.Keita ile arasındaki temel farkta bu.Tabi biraz daha zamana ihtiyacı var.Resim yavaş yavaş netleşiyor.Tam görüntüyü gördükten sonra daha sağlıklı yorumlar yapılabilir Pino ile ilgili.

Galatasaray'da iki OFK maçında da sırıtan bölge ''kaleci''oldu. Aykut hem ilk maçta hem de ikinci maçta yediği gollerle taraflı tarafsız herkesin güvenini kaybetti.Hele ki 2.maçta yediği golün hiçbir izahı olamaz.Orada Rijkaard'ın ya Ufuk'a güvenip bütün sezonu onunla geçirmesi lazım,ya da oraya acilen bir kaleci transferi istemesi lazım.Yoksa Galatasaray'ın başını feci halde ağrıtabilir bu mevki.

Bir diğer düşüşte olan oyuncu da Hakan Balta.Eskiden soğukkanlı derdik sergiledi oyun nedeniyle ama bunun adı artık değişti ve ''laubali oyun''oldu.

Hem topu ayağında gereksiz yere fazla tutuyor hem de çok laubali davranıyor.Hele ki maçta yaptığı hata az kalsın rakibi tekrar oyuna geri döndürüyordu.Stoper oynaya oynaya,bek oynamayı unutmuş bir Hakan Balta gerçeği var gözlerimizin önünde.Eminim Rijkaard'ta bunu görüyordur.Hatta hazır bir Çağlar Birinci'yi Hakan Balta'ya tercih edeceğinden şüphe duymuyorum.

Her ne kadar maç farklı bir sonuçla kazanılmış olsada,bu eksikleri görmemize mani olmamalı.Başımızda inanılmaz derecede profesyonel ve işin ehli olmuş antrenörler var.Onların varlığı bile Galatasaraylıları gelecek adına umutlandırmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder