14 Ağustos 2010 Cumartesi

Üniversiteye Başlarken




En kötü plan bile plansızlıktan iyidir demişler. Benim maceram da iki sene öncesine dayanıyor. O zaman planlamıştım her şeyi. Önüme bir hedef koymuştum. O hedef uğruna çalıştım. Yeri geldi tökezledim, yeri geldi sıkıldım. Engeller çıktı önüme. Etrafımdakiler sayesinde yılmadım. Ve bunun neticesinde de bugün burada bu yazıyı yazma şansı yakaladım.

''Etrafımdakiler''dedim. Evet aslında bu yazıyı yazmamın asıl amacı da o etrafımdakilere teşekkür etmek, onların haklarını teslim etmek. Tabi içlerinde bir kişi var. Ona sayfalarca yazı yazsam, yine az. Neyse sona saklayalım şimdilik o ismi. Finali onunla yaparız.

Önce ailem; bana bu zorlu süreçte destek olan annem, babam, kardeşim, ananem, dedem, teyzem, halam, babanem... Hepsine kucak dolusu teşekkür.

Ailemizin içinden saydığım Ayhan Amca ve Meral Teyze... Onlara da birer teşekkür.
Artık ailemizden saydığım sevgili kardeşim Ümit'in sevgilisi ailesi... Azem abi,Tolga abi,Anıl... Onlara da birer teşekkür...

Sınıf arkadaşlarım

Canım kardeşim Ümit, Oğuzhan, Sabri ,Egemen, İlke, Batuhan, Fatihcan, Tolga hepinize teşekkürler. Ama Ümit'e ayrı bir teşekkür. O bizi dağıldığımız zaman hep topladı, motive etti, yılmamamızı sağladı. Birnevi bizim sınıfın Derwall'i,Hagi'si,Feldkamp'ı oldu!

Sizinle ilgili detaylı olarak analize hiç girmeyeceğim sevgili dostlarım. Çünkü bu sayfalar yetmez sizi anlatmaya.
İyi ki vardınız, iyi ki yanımdaydınız ve iyi ki arkadaşımsınız. Hepinizi seviyorum.Sağolun varolun katkılarınız, yardımlarınız için.

Beni tanıyanlar bilirler. Öyle herkesle muhabbet etmem, her şeyi herkese anlatmam. Benim güvenimi kazanmak zordur.

Şimdi öyle bir adamdan bahsedeceğim ki zoru başardı bu adam! Evet evet, Berk Fatih Koca'dan bahsediyorum. Bir sene boyunca bana dershanede sıra arkadaşlığı yaptı. Bana hep destek oldu, beni hep motive etti. Bu çocuk hepinizi geçecek diye dershanedekilerle iddaya bile girdi. Ben bile bu kadar iddalı olamazken... Umarım gelecek sene sen de istediğin yeri kazanırsın. Sende o ışığı gördüm ben. İşin ciddiyetindesin artık. Üniversite ziyareti sözümü de yerine getireceğim. Sana da bolca teşekkür!

Şimdi bahsedeceğim kişi hayatıma Şarköy'de dahil oldu ve biz bu arkadaşlığı İstanbul'a taşıdık. Sonrası mı ? Sonrası ise, o gün bugündür en yakın arkadaşlarımdan oldu kendisi.

Bu isim Tuğçe Yeter'den başkası değil tabiki.

Yeri geldi telefonu kapalıydı ulaşamadık, yeri geldi facebook hesabını dondurdu yine görüşemedik. Ama biliyordum ki görüşmesek de aklının bir kenarında muhakkak ben vardım. Sanal ortamda(Facebook,msn vs.) konuşurken zevk aldığım nadir insanlardan. Her ne kadar son yıllarda Şarköy'de 1 haftadan fazla kalamasa da, benim geçirdiğim en güzel zamanlar o varken yaşanıyor. Aslında yazacak çok şey yine var ama, bu kadar ile sınırlı tutalım şimdilik.Sana da sonsuz teşekkürler, iyi ki varsın.

Bir diğer teşekkür de Anadolu Yakasına gidecek şimdi. Bostancı'ya. Oradaki 2 tane ''Reyiz''e...

Bir insan, ilk tanıştığında Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti yüzünden deliler gibi kavga ettiği adamlarla dost olabilir mi?... Eskiden olsa olamaz derdim belki, ama eskiden olsa! Olabilir abicim. Babalar gibi olur. Ben bu adamlarla tanıştığımda Playstation oynarken öyle bir tartışmaya girdik ki ne siz sorun ne ben anlatayım. Ama biz bu adamlarla dost olduk işte.

Anıl ve Aykut. Destekleriniz için size de çok teşekkürler. Özellike YGS öncesi yaptığımız görüşme çok çok iyi oldu. Her şey için sağolun

Vee....

Yıldızlar sahneye en son çıkanlarmış derler. Sıra geldi o yıldız isme şimdi.

Lafı fazla dallandırıp,budaklandırmaya gerek yok. Bahsedeceğim isim Aydın Sağlam. Bizim Aydın Hocamız.

Öyle ya, onunla tanıştığımda eğitim ve dersler konusunda sıfır bir adamdım. Bakın abartmıyorum gerçekten sıfırdım. O aldı beni eğitti, öss ye soktu ve bana üniversite kazandırdı.

Aydın Hoca benim için Fatih Terim gibi bir adamdır. Beni tanıyanlar ne demek istediğimi çok iyi anlar.

Ya bir adam düşünün işi uğruna çok sevdiği takımını ikinci plana atsın ve tuttuğu takımdan her daim nefret eden ve bu nefretini de dile getiren öğrencisine hiçbir şey demesin, onu uyarmasın ve ona kol kanat gersin. Aydın Hoca fanatik Fenerbahçelidir. Bu bariz belli. Saklasa da söylemese de içinde bir yerlerde hala sarı-lacivert renklere karşı ilgi besler. Şimdi içinizde para için yapmıştır diye düşünenler çıkabilir. Ben size bir örnekle bu olayın böyle olmadığını kanıtlarım. Parasız verdiği dersler, paralı verdiği derslerden daha fazladır. Üstüne üstlük bir matematik hocası olmasına rağmen gelip benimle coğrafya çalışmıştır, tarih çalışmıştır. Hatta ve hatta bu blogu açmama vesile olup, benim üniversite gezilerimde bana yardımcı olmuştur.

Onun hakkı ödenmez. Buralarda sayfalarca yazı yazsam, her gün gidip ziyaret etsem, evinde gidip hizmetçi olsam yine ödeyemem, vallahi ödeyemem...

Hocam her şey için sonsuz kere teşekkür. Ben bugün burada bu yazıyı yazıyorsam senin sayende.

İnsanlar eğlenebildikleriyle arkadaş ,anlatabildikleriyle dost, ağlayabildikleriyle kardeş olurlarmış. Bu yukarıda saydığım isimler yeri geldi benimle arkadaş oldu, yeri geldi benimle dost oldu ve en son olarak da kardeşim oldular. Daha ötesi var mı ? Galatasaray kadar seviyorum lan hepinizi!

Neyse bu kadar duygusallık ve özel hayat yeter. Bu akşam lig başlıyor. Hayatımızın anlamı, terketmeyen sevdamız Galatasaray'ın maçı var bu gece.Gidip ona konsantre olayım şimdi.

Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder