7 Eylül 2010 Salı

Türkiye-Belçika




Belçika'nın da Türkiye'nin de geçen maçlarını izledim. Aslında burda derin derin analizlerde yapabilirdim ama gerek duymadım.

Neden ?

Belçika ile çok garip bir dönemde karşılaşacağız. Tüm ülkenin milli duyguları tavan yapmış durumda,birlik beraberlik had safhada.

Basketbol Milli Takımı ile yakaladığımız bu ivmeyi ; A Milli Takım Kazakistan önünde kazanarak, A Milli Voleybol takımı Yunanistan'ı yenerek, 12 Dev Adamda galibiyetlerine devam ederek,en üst düzeye çekti.

Hangi branşta olursa olsun,maç yapan bütün Milli Takımlarımızdan galibiyet beklediğimiz bu dönemde Belçika ile İstanbul'da karşılaşıyoruz.

Maç Saraçoğlunda. Yıllardır bize pek de uğurlu gelmeyen bir stad burası. Saraçoğlundaki olumsuz istatistik bile,bugün için yerle bir olabilir.

Bugün tribünlere gidecek insanlar seyirci değil,taraftar olacak. Fatih Terim Milli Takımı çalıştırırken,Galatasaraylı oluşunu ileri sürerek, Milli Takımın başarısız olmasını isteyen,bu uğurda Türkiye-Yunanistan maçında ben Yunanistanlıyım arkadaş! Diyebilecek kadar seviyesizleşen bir sürü Fenerbahçeli insan vardı ortada.

Atatürk'ün Fenerbahçeli olduğu yalanını ortaya atacak kadar gözü dönmüş,kendi GERÇEK tarihinden habersiz insanların,bu tutumuna şaşırmamak lazımdı aslında.

Artık bu insanlarında bir bahanesi yok. Başımızdaki teknik adam Hiddink. Bir dünya markası. Ne Beşiktaşlı,ne Fenerbahçeli,ne de Galatasaraylı.

Bu yüzdendir ki bugün için satışa çıkan biletlerin hemen hepsi tükenmiş. Hiçbir kulüp takımı ile ilişkilendirilemeyen Hiddink'in teknik direktör oluşu,milli duyguların tavan yapmış olması,gruptaki geleceğimiz için çok önemli bir müsabaka oluşu bu etkenlerden bazıları.

Biz bugün bu maçı kazanacaksak,ruhumuzla kazanacağız. 70 milyonun dualarıyla kazanacağız. Taktik,teknikte bir yere kadar. Tabi Türklere özgü bir durum bu...

Fatih Terim'in o unutulmaz hırsı ile ;

Allah yardımcınız olsun çocuklar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder